3 Temmuz 2009 Cuma

Çabucak gittik geldik.


Eveeet... Öyle mi böyle mi derken, cumartesi sabahı kahvaltıda elimizde harita oraya mı buraya mı diye ararken, öğlenden sonra bandırma feribotundaki son iki yeri kapıp kendimizi küçükkuyu ile assos arasındaki sahile attık.

Cumartesi akşamı ayrı bir yazı konusu olur çünkü son dakka aslında bir sürü eksik olduğunu fark ettik, zaten normalde bir haftaönceden alışverişe başlanır di mi. Neyse Meydan'daki telaşlı aile bizdik. Fuat önde koşuyoduki bize kalabalıkta yol açsın, ben de arkada Doğanın arabayı iterek onu yakalamaya çalışıyordum. En hızlı kamera alışverişini yaptığımız için Media Market plaket verecek bize.

Sonuç itibari ile bir hafta tatili hapur hupur yedik bitirdik. Orda hizmet sektörünün bir neferine dönüşen bendeniz, tatilin sonlarına doğru tatil kavramını ve benim naaptığımı sorgulamaktaydım. Doğanın uykusu, yemeği, aman yanmasın krem sürelim, havuzuna su koyalım ısınsın, deniz çıktı gel üşümesin hemen giydirelim...Fuat da bir ara acaba bakıcı da bir sonraki tataile biz de gelirmi acaba diye geveliyordu...

Hadi bunları geçtim Doğa bambaşka bir çocuk oldu. Restoran sanki Doğanın sosyalleşme mekanı, yemeğin falan olayla alakası yok. Yan masaya el sallamalar, garsona gülücük atmalar, aa yeni bir çocuk geldi dur ona bir bakiim nasılmış diye uzanmalar....Yemek yememek için çığlık çığlığa bağırmalar.En son mama sandalyesini zıplatarak gittiğini bile görünce pes dedim, evde yer dedim. hem noolcak ki bi hafta yemese dimi :P

O buz gibi denizi bile sevdi kızım bu arada.Ben giremiyordum da Doğa girdikten sonra utanıyordum da köskös giriyordum. İnşallah daha sıcak denizlere de götürecem seni kızım hiç üzülme.

Buyrun bunlar da bi kaç kare tatilden...

Yer cücesi denizden sonra elbibesi ile...

Behramkale...
Ayak havada dikkatinizi çekeyim...

Sağ eldeki taşın birazdan tadına bakılacak...

Yanmış di mi birazcık da olsa...

Mekandaki oğlak. Çok sevdi bizimki...

Hiç yorum yok: