16 Haziran 2009 Salı

Tatil Stresi


Tatilin de stresi olur mu demeyin... Bakıcınızın kızı bu bir iki gün içinde doğum yapacaksa, dolayısı ile mecburen izne çıkmanız gerekiyorsa, ama iş durumları tatil için uygun değilse, nereye gideceğiniz belli değilse, nerde kalacağınızı bilmiyorsanız, bir adet yer cücesi çıkacağınız ilk tatilse, uçakla mı yoksa arabayla mı daha acısız olur yol kestiremiyorsanız, kocamaaaaan bir tatil stresiniz olur.

15 Haziran 2009 Pazartesi

İç - Dış

Çocuklar bu ay iç-dış kavramını öğreniyorlarmış. Kutunun içinden oyuncak almak, içine atmak vs gibi. Biz de bu kavramları çalışıyoruz.
Veee öğrendiklerimizi geleneksel yöntemlerle pekiştiriyoruz.

13 Haziran 2009 Cumartesi

Gigi


Artık hayat gigi bizim için.
Bütün sevdiği oyuncakları önüne koyuyoruz sırf bir daha gigi desin biz de delirelim diye..
Sanırım en çok ''cici'' demişiz ki herşeye, Doğacık ilk olarak ''gigi'' dedi...

9 Haziran 2009 Salı

Yoğurt lover

Yaklaşık 1 aydır yoğurtla tanışmış durumdayız. Yüzümüzü ekşite ekşite 1 kase yoğurdu bitiriyoruz. Ben de şişe süt alıp makinede mayalıyorum ki içindekilerden ve tazeliğinden emin olayım.
Babası yediriyor bu sefer... Yoksa ben çoktan dayanamayıp çeneyi silmiştim.

Çatal Kaşık

Bunlar da çatal kaşıklara bir kaç alternatif;

Klasiklerden hoşlananlara. ''Bak oğlum uçak geliyor.piyuuuuuu....''

Hayvansever ailelere.''Bak kızım dinazorlar nasıl yemek yiyor hadi biz de yiyelim''...
Pakette dinazor yazıyor gerçi ama kedi köpek dese bence daha uygun olurmuş. Bunun nesi dinazor allah aşkına?

Süper kahraman sevenlere...

Yemekten sonra musluk tamirine girişeceklere...

Legomania..

Bu da artık yemekten ümidi kesip bari eğlenelim diyenlere. Şans eseri ağzına denk gelir de birkaç lokma yerse ne ala...

Şunun hastası oldum nerden alabilirim diyenlere de buyrun...

Food Face

Biz daha yemek yedirirken takla atma aşamasına gelmedik ama bi yandan da elimiz armut toplamasın, hazırlıklarımızı yapalım di mii.
Artık o gün menüde ne varsa, ona göre şekillendiriyorsunuz tabaktaki suratı. Hem aile içi iletişime de faydalı. Kaşlar çatık, dudak bükükse anla ki anneye fazla bulaşma...

3 Haziran 2009 Çarşamba

Ahşap Dikiş Makinesi

Ahşap oyuncakların zaten hastasıyız, ama bu kadar şirin bir dikiş makinesine hasta olmamak mümkün değil gibi...
Gerçi bununla ne nasıl dikilir ondan da şüpheliyim ya...
Yine de ilgilenenler için buyrun burda...

Kurdele Merdiven

10 mm'lik metalin kurdele gibi bükülerek yapıldığı merdiven.
HŠH architects yapmış.
Şirin değil mi?

2 Haziran 2009 Salı

8 ay 1 hafta

Bu yazamadığım süre içinde Doğa 8410 grlık kocaman bir kız oldu.

Artık rahatça emekliyor, evin içide fıldır fıldır geziyo, yeni keşifler yapıyor. heyecanlı bir şey yaparken birinin onu yerden alacağını anlayınca heyecanla turbo moda geçiyor.:)

Dün itibari ile ellerini çırpmaya başladı, önceki hafta boyunca bir avuç açık diğeri kapalı şekilde ön çalışmalar yapılmaktaydı zaten.

Pazartesi ikinci dişimiz kendini gösterdi sonunda. İlki yutulmamış pirinç taklidi yapıyor henüz.
(anne üzülme bak diştenmiş iştahsızlığı, yoksa oyunsuz şarkısızda mamasının çoğunu yiyor.)

Hala gecede bir defa süt için vız vız yapıyoruz, bu iyi mi kötü mü kararsızım. Bir yandan emmesi iyi ama ikimiz de deliksiz uyusak sabaha kadar daha mı iyi bilmiyorum.

Suyun ve ekmeğin hastasıyız. Masrafsız çocuk çok şükür. Akşamları koyuyoruz mama sandalyesinin tepsisine ekmek topakları, onları minik parmaklarıyla tutup ağzına atana kadar yarım saat oyalanıyor. ( Sonra dökülen ekmekleri temizlemek için de ben bir yarım saat oyalanıyorum.)

Kademeli olarak artan mesai saatlerim bu ay başı itibari ile tam güne dönmüş bulunmakta. Daha çok özleyerek döneceğim eve ...

Bu gün ilk defa arabasına ana kucağı yerine kendi pusetini taktık. Komşunun bizden 15 gün küçük çocuğunu gördük de ancak aklımıza geldi... Bizim çocuk sığmıyordu biz geçtik dediler. Bu noktada Doğa ana kucağının içinde, ayaklar dışarı taşmış ve kafa güneşliğe değmiş durumda olunca bişeyleri atladığımızı farkettik.

Geçen hafta suluğu kullanmaya başladı haftasonu da yanımızda suluk olmayınca normal bardaktan su içti ve sanki sürekli bardaktan içiyormuş gibiydi.

Dün ilk defa ayakkabı aldık, hemen de giydirdik. hahahah. Satıcı hanım eski ayyakkabılarınızı kutuya koyalim isterseniz dedi nezaketen, yok ki eski ayakkabımız :) Tadı da güzel galiba, bugün ikea'da sürekli ayakkabıları yedi küçük hanım.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar, perşembe doktor kontrolümüz var bakalım Nilgün Teyze ne diyecek?

Hayat...

...devam etmek zorunda. Babaannemiz artık bizimle, anılarımızda ve Doğa'ya anlatacaklarımızda yaşayacak...