2 Haziran 2009 Salı

8 ay 1 hafta

Bu yazamadığım süre içinde Doğa 8410 grlık kocaman bir kız oldu.

Artık rahatça emekliyor, evin içide fıldır fıldır geziyo, yeni keşifler yapıyor. heyecanlı bir şey yaparken birinin onu yerden alacağını anlayınca heyecanla turbo moda geçiyor.:)

Dün itibari ile ellerini çırpmaya başladı, önceki hafta boyunca bir avuç açık diğeri kapalı şekilde ön çalışmalar yapılmaktaydı zaten.

Pazartesi ikinci dişimiz kendini gösterdi sonunda. İlki yutulmamış pirinç taklidi yapıyor henüz.
(anne üzülme bak diştenmiş iştahsızlığı, yoksa oyunsuz şarkısızda mamasının çoğunu yiyor.)

Hala gecede bir defa süt için vız vız yapıyoruz, bu iyi mi kötü mü kararsızım. Bir yandan emmesi iyi ama ikimiz de deliksiz uyusak sabaha kadar daha mı iyi bilmiyorum.

Suyun ve ekmeğin hastasıyız. Masrafsız çocuk çok şükür. Akşamları koyuyoruz mama sandalyesinin tepsisine ekmek topakları, onları minik parmaklarıyla tutup ağzına atana kadar yarım saat oyalanıyor. ( Sonra dökülen ekmekleri temizlemek için de ben bir yarım saat oyalanıyorum.)

Kademeli olarak artan mesai saatlerim bu ay başı itibari ile tam güne dönmüş bulunmakta. Daha çok özleyerek döneceğim eve ...

Bu gün ilk defa arabasına ana kucağı yerine kendi pusetini taktık. Komşunun bizden 15 gün küçük çocuğunu gördük de ancak aklımıza geldi... Bizim çocuk sığmıyordu biz geçtik dediler. Bu noktada Doğa ana kucağının içinde, ayaklar dışarı taşmış ve kafa güneşliğe değmiş durumda olunca bişeyleri atladığımızı farkettik.

Geçen hafta suluğu kullanmaya başladı haftasonu da yanımızda suluk olmayınca normal bardaktan su içti ve sanki sürekli bardaktan içiyormuş gibiydi.

Dün ilk defa ayakkabı aldık, hemen de giydirdik. hahahah. Satıcı hanım eski ayyakkabılarınızı kutuya koyalim isterseniz dedi nezaketen, yok ki eski ayakkabımız :) Tadı da güzel galiba, bugün ikea'da sürekli ayakkabıları yedi küçük hanım.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar, perşembe doktor kontrolümüz var bakalım Nilgün Teyze ne diyecek?

Hiç yorum yok: