
- Giderken ilk azarımızı işittik bebekli aile olarak. Bursa feribotunda amcanın teki '' bu bebek bağırmıyor siz bağırtıyorsunuz dedi'' Halbuki Doğa sadece bişeyler anlatıyordu. Çok garip hem utandım, hem kızdım. Amca çok yaşlı olduğu için saygıdan bişey söylemedik.. Ama Doğa'ya aman sus, ses çıkarma demedik.
- Cunda da yüzme derslerinin ilkinin aldı dedesinden. Eller ve ayaklar gerekli devinimi yapıyor ama sadece aralarda. Vücudun altından hafif bir destek gerekiyor o yüzden. Su yuttu mu? evt. Cundanın denizinin de tadına bakmış oldu.
- Kedileri çok sevdi. Tüylerini okşamaya çalışıp kulaklarını çekti.




- Sonraki 2 gün ateşli geçirdi. Elimizde ıslak havlu bekledik başında geceleri ateş nöbetinde... Bu ilk ateşli hastalığı idi. Pek zormuş.
- Kilo verdi bıcırık. İştahı da 10 güne ancak yeniden açılıyor gibi.Giderken de gerçi sadece aç kalmayacak kadar yiyor, karnını doyurmuyordu ama dönünce sadece 2 kaşık yediği vakitler oldu.
- Demire başladık 1 haftadır. Devit ve folbiole devam.
- Haftaya hem göz doktoru, hem de rutin kontrolu var.
- tay tay duruyo zibidi. Biraz cesaretlense belki adım da atar.
- Doğumgünü heyecanı ben de yavaş yavaş başladı. Hazırlıklara da ufaktan başlamalı.
- El sıkışmayı öğrendi dün.
- Diğer yaptıkları şampiyon, balıklar nasıl yüzer , kuşlar nasıl uçar, sen nasıl yüzüyorsun ,çirkin ol, ucuca, uçak nasıl uçuyo( hem de ses efektli)....
- Burun, göz ve kulağı arada karıştırsa da biliyor, gösteriyor.
